Güzel Ülkemiz Hakkında Bunları Biliyor Muyuz?

Güzel Ülkemiz Hakkında Bunları Biliyor Muyuz?

 

Güzel Ülkemiz Hakkında Bunları Biliyor Muyuz?

 
*İlk insan olarak tanımlanan Homo Erectus’un, bu topraklarda ilk olarak, İstanbul’da, Küçükçekmece gölü yakınında bulunan, Yarımburgaz mağarasında görüldüğünü,
 
*İngilizlerin çok övündüğü Magna Carta’dan (M.S. 1215) 2700 yıl kadar önce, Hititlerin dünyanın ilk anayasasını yaptıklarını (Kral Telepinu / M.Ö. 1535-1510),
 
*Hititlerin kadın hakları açısından, zamana göre çok ilerde olduğunu (nafaka, boşanma hakkı vs.) ve dünyanın ilk barış anlaşması olarak bilinen Kadeş anlaşmasına (M.Ö. 1250) kocası 3. Hattuşili’nin yanında, eşit bir hükümdar sıfatı ile, Kraliçe Puduhepa’nın da imzasını koyduğunu,
 
*İliada ve Odysseia destanları ile ünlü ozan, İzmir doğumlu Homeros’un bize anlattığı, tahta at efsanesi ile ünlü Truva savaşının, Avrupa kökenli bir emperyalizme karşı Anadolu halkının direnmeye çalıştığı, tarihin ilk emperyalist savaşı olduğunu,
 
*Eşek kulak efsanesi ile ünlü Kral Midas’ın şehri, Ankara yakınlarındaki Frigya başkenti Gordium’da bulunan ve onu çözenin dünyanın hakimi olacağı söylenen düğümü, M.Ö. 334 yılında Anadolu’ya giren Büyük İskender’in bir kılıç darbesi ile parçaladığını ve Türkçemizdeki “kördüğüm” sözcüğünün Gordium’dan geldiğini,
 
*Frigya’da, efendisine sadakatle hizmet eden kölelerin özgürlüğüne kavuştuktan sonra, onu tanıyan herkesin onun özgür bir insan olduğunu anlayabilmesi için taktığı bonenin, 1789 Fransız ihtilalinde çok önemli bir simge olduğunu, fakat buna neden “Frigya bonesi” denildiğini Fransa’da bile neredeyse kimsenin bilmediğini,


*Fransa’nın Akdeniz kıyısındaki en önemli şehri Marsilya’yı, Foça’dan yola çıkan "Özbeöz Anadolulu" Foçalıların kurduğunu,


*Ağırlığı ve içindeki değerli maden oranının sabitliği ile dünyanın ilk parası sayılan sikkenin, ilk kez M.Ö. 7. Yüzyılda, zenginliği ile tanınan Ege bölgesinde Salihli yakınındaki Sardes şehrinde Lydia’lılar tarafından basıldığını ve “Karun gibi zengin” deyiminin ünlü Lydia kralı Kroisos ‘tan (Karun) geldiğini,
 
*Dünya tarihinde iki kıtayı birbirine bağlayan ilk köprünün, birbirine sıkıca bağlanmış sallardan oluşan bir “yüzer köprü” olduğunu ve M.Ö. 5. Yüzyılda, Pers kralı Darius döneminde, Sakız adalı mimar Androkles tarafından İstanbul Boğazına kurulduğunu,
 
*M.Ö 334 yılında, 22 yaşında iken başladığı (ve 33 yaşındaki ölümüne kadar süren) seferinde Büyük İskender’in en beğendiği kentin, seferin ilk kışını geçirdiği, Antalya-Tekirova arasındaki “yeryüzü cenneti” Phaselis olduğunu ve yenemediği, ele geçiremediği tek şehrin ise, Antalya’nın hemen üstünde, Toroslarda bir “kartal yuvası kent” olan Thermessos olduğunu,
 
*Karadeniz kıyılarındaki birçok şehri (Sinop, Trabzon…) kurmuş olan Milet’te yaşayan Thales’in, M.Ö. 585 tarihindeki güneş tutulmasını, önceden hesaplayarak, kent halkına bir yıl önceden söylediğini,
 
*M.Ö. 2. yüzyılda altın çağını yaşayan Bergama akropolündeki kütüphanenin çok gelişmesi karşısında kıskançlıktan çatlayan Mısırlıların, Bergama’ya papirüs ihracını durdurmaları üzerine, Bergamalıların hayvan derisinden parşömen (pergamen) kağıdını keşfettiğini ve kütüphanelerinin 200.000 volüm ile dünyanın en büyüğü olduğunu, fakat Romalı Marcus Antonius’un, Kleopatra’ya aşık olup hediye olarak Mısır’a gönderdiği bu paha biçilmez eserlerin, İskenderiye’de yangında kül olup uçtuğunu,
 
*Antik dünyanın yedi harikasından ikisinin, ülkemiz sınırları içindeki Selçuk - Efes Artemis Tapınağı ve Bodrum - Halikarnas Mozolesi olduğunu, diğer bir harika olan İskenderiye Fenerinin de mimarının bir Anadolulu; Knidos’lu (Datça) Sostrates olduğunu,
 
*M.Ö. 47 yılında, henüz genç bir kumandan iken, çıkan bir isyanı bastırmak için Anadolu’ya gelen Julius Caesar’ın, isyancı Pharnake’nin ordusunu yendikten sonra, Roma’ya gidecek haberciye verdiği ünlü mesajdaki üç kelimelik “Veni, Vidi,Vici” (Geldim, Gördüm, Yendim) sözlerini, günümüzün Tokat – Zile’sinde söylediğini,
 
*Roma döneminde Hatay’ın (Antakya-Antioche) dünyanın 3. büyük kenti, Kudüs’ten sonra Hristiyanlığın ikinci önemli merkezi olduğunu ve Hz. İsa’nın yolundan gidenlere ilk kez Antakya’da “Hristiyan” denildiğini (dünyanın geceleri düzenli olarak aydınlatılan ilk caddesinin, M.S. 2. Yüzyılda, Antakya’daki Herod Caddesi olduğunu),
 
*Hristiyanlığın gelişmesine en önemli katkıyı veren, yaptığı seyahatler ile bu dini yaymak için elinden geleni yapan Pavlus’un (Saint Paul) Tarsuslu olduğunu ve Hristiyanlık için çok önemli olan kurduğu ilk yedi kilisenin, hepsi Anadolu’da bulunan, Bergama (Pergamon), İzmir (Smyrna), Akhisar (Thyatira), Salihli (Sardes), Alaşehir (Philadelphia), Selçuk (Efes) ve Denizli yakınında (Laodicea) olduğunu,
 
*Günümüzdeki Noel Baba efsanesinin kökenindeki, çocukların ve denizcilerin koruyucu azizi olarak bilinen Aya Nikola’nın (Saint Nicolas) 4. yüzyılda, Antalya – Demre’de (Myra) yaşamış iyi kalpli bir piskopos olduğunu,
 
*İstanbul’u Müslümanların ilk kez 688 yılında, Osmanlıların ise 1391 yılında alma girişimleri olduğunu (ve Osmanlıların Boğazda inşa ettikleri ilk yapının Anadolu Hisarı (Güzelce Hisar) (1395) olduğunu),
 
*Fatih Sultan Mehmet’in Homeros’un yazdıkları ile çok ilgilendiğini ve Papa’ya yazdığı mektupta, İstanbul’u fethetmekle, Truvalı Hektor’un öcünü aldığını yazdığını,
 
*Piri Reis’in hazırlayıp 1517 yılında Yavuz Sultan Selim’e sunduğu, ülkemizde bilinen ilk Dünya haritasının orijinalinin Topkapı Sarayı Müzesi’nde olduğunu,
 
*Lale soğanının 16. Yüzyılda, Kanuni Sultan Süleyman tarafından, armağan olarak Hollanda’ya gönderildiğini ve oradan da tüm dünyaya yayıldığını,
 
BİLİYOR MUYDUNUZ ?