Personele yazılar 4

Personele yazılar 4


 
Değerli çalışma arkadaşlarım,
                                                                            
G'nin Raffaele’den ayrılması sonrasında duyduğum bazı yorumlar üzerine birkaç açıklama yapmam gerektiğini düşünüyorum.
 
Son olarak geçen gün Ataköy’den aldığım bir şikayet telefonu ile kesin olarak anladım ki; müşterilerimiz bizden memnun olmadığında, (çok küçük bir bölümü hariç) şikayetini bize bildirmiyor, fakat bizi siliyor, belki de çevresine de bunu yayarak, birçok müşteri kaybetmemize sebep oluyor. Taşınmalar vs. olmuş olsa da, 6000 kayıtlı müşterisi olan Ataköy-Raffaele’nin yaptığı cirolar beklediğimden düşük… Demek ki, bizden memnun olmayan ve bunu bize bildirmeyen bir kitle var.
 
G'yi işten çıkarmamın yanlış olduğunu düşünen varsa, biraz empati yapmanızı ve kendinizi benim yerime koymanızı rica ediyorum. Düşünün ki, siz bir işletme sahibisiniz. 6 yıldır tüm zamanınızı, emeğinizi, varlığınızı bu işe harcıyorsunuz. Genelde markanız, ürünleriniz çok seviliyor. Fakat hala işler sizin hak ettiğiniz düzeyde değil... Elbette, bunun sebeplerini birer birer araştırmalı ve sorunları adım adım çözmelisiniz.
 
G'yi birçok işi yapamamasına rağmen, 4,5 yıldır bünyemizde tutuyordum. O bu durumda, elinden gelenin en iyisini yapmalıydı, diye düşünüyorum. Fakat yapabildiği az sayıda işi de, gerektiği gibi yapmaması karşısında, her işverenin yapması gerekeni yapmış olduğumu düşünüyorum. Daha önceki bir yazımda belirttiğim gibi, beni düşünmeyeni artık benim de düşünmem mümkün değildir.
 
Bir maçta bir takım yenilebilir ama bu, antrenörü çok kızdırmayabilir. Fakat takımda birileri koşmaz, mücadele etmez, takım için elinden geleni yapmazsa, emin olun her antrenör, yönetici küplere biner. Geçmişte bizde de böyle insanların çalışmış olduğunu biliyor ve onlara gösterdiğim nezaket için kendime kızıyorum. Kimin bize ne kadar zarar verdiğini tam olarak bilememekle beraber, bundan sonra hepimizin verdiği bu büyük emeğe zarar verecek kişilerle yollarımızı hemen ayıracağımızı bilmenizi istiyorum ve “Kurallar” kitapçığını herkesin bir kez daha okumasını rica ediyorum.
 
Dikkat ettiyseniz, markamızın karakteri olarak belirlediğim, şeffaflık, doğallık, samimiyet, güler yüzlülük, çalışkanlık ve dürüstlük, benim hayatımda her daim uygulamaya çalıştığım, çok büyük önem verdiğim değerlerdir. Sizden de, bunları her zaman göz önünde bulundurmanızı, takımın başarılı olması için, işinizi elinizden gelenin en iyi şekli ile yapmanızı istiyorum.
 
Sevgilerimle…
                                                                         
M. Tunca TÜZÜN